iyi bir kadına
rastladığında
onu yaşa,
uyuma,
sabahla
onu kokla
tıkırtılarını dinle
her adımında
onu sesinle okşa
iyi bir kadına
baktığında
rahatla,
korkma.
nefesi
adam eder seni
ne kadar
eksik
olsan da.
iyi bir kadına
rastladığında
onu yaşa,
uyuma,
sabahla
onu kokla
tıkırtılarını dinle
her adımında
onu sesinle okşa
iyi bir kadına
baktığında
rahatla,
korkma.
nefesi
adam eder seni
ne kadar
eksik
olsan da.
"...Birkaç düşüncemi sizle paylaşmak istiyorum: Erkek ve kadın olarak var olmanın mikro tarihi konusu ilgimi çekmeye başladı son zamanlarda.Tabi zamanında Michel Foucault yazmış: Deliliğin Tarihi, Cinselliğin Tarihi, Kliniğin Tarihi vs...
CNBC-E'de gösterilen Spartacus dizisinin Maslak'taki dev afişi dikkatimi çekti:
Elindeki kılıcı havaya kaldırmış, zafer çığlığı atan bir gladyatör. Son derece maskülen. Başarmışlık, güç, erkeklik kokuyor. Hayatın gerçeğine yakın.
Sonra aklıma bir orta çağ adamı geldi: Eve girer, evde kadınları ve çocukları vardır. Eve yemek getirmiştir.Kadınları onu pişirir. O adam kendisine kudret veren kadın, çocuk, toprak gibi değerleri korumak için ölebilir, öldürebilir. Az konuşur. Çok hareket eder.
Sonra kendime baktım. Takım elbiseli, ofise giden. Kadınlı erkekli karışık düzende oturup bilgisayar karşısında iş yapan "modern" birey.
Yanımda oturan kadınla beni ayıran "şeyler"in adedi çok çok azalmış. Öyle ki birbirimizi tanımlayamaz olmuşuz gibi geliyor.
Tabi ki ataerkil geleneğin gölgesi erkeği 3-5 adım önde tutuyor hala ama şu zamanda ne erkek erkekliğini biliyor, ne de kadın kadınlığını.
İşin ilginç yanı hala kadın-erkek cinsel etkileşimi devam edebiliyor. Bir kadın kendine bu denli benzeyen bir adamı neden beğenir?
Benzer işler yapıyor, benzer arabalar kullanıyor, benzer parfümleri kullanıyor, benzer zevkleri var, benzer hisler vs...
Jean Baudrillard'ın bahsetiği simulakra/simulasyon odaklı post modern modelde, daima başka göstergelere işaret eden göstergeler dünyasında ayağımızı yere sağlam basmamızı sağlayacak referanslar bulmakta zorlanıyoruz ve cinselliğimiz de bu bulanık ortamdan menfi manada nasibini alıyor bence.
Tanıdığım kadınların çoğu erkek gibi düşünüyor, erkekler de kadın gibi. Aradaki çizgi çok flu...
Kendini öteki üzerinde var etme paradigması işlemez hale gemekte sanki.
Oysa gladyatörün yaşamı ne kadar net: Erkek gibi savaş. Kazan. Sevin. Ye. İç. Seks yap. Öl.
Düşüncelerimi organize bir biçimde veremediğimin farkındayım, umarım fazla gürültü yapmamışımdır.
Sevgiler."
Three observations in contradiction. Number one stresses that women want their breasts to attract attention, they want them to seem well and be realized by others. Number two highlights the women's feeling of hiding their breasts from the outside world. So in here, we can consider the bra as the armour of the breasts. And number three says that women want to appear in a natural way, they do not want to reveal the fact that they are supporting and protecting their breasts by using an artificial thing.
What is this? Too complex to understand... Too complex to live with...
I tnink that this unnatural complexity is the fault of the men dominated social life. Naturally, women never want to hide their breasts under some uncomfortable garments which presses over and make them sweat and scratch their delicate skin all day. But they want to be in the ideal feminine shape defined by the men's desire. As James Brown said, "it is a man's man's man's world"... Moreover, they want to feel secure against the men's gaze and disturbance that annoys women very often in daily life. So the market produced a product that supplies those complex and meaningless demands: The bra. And its contradictions. The following advertisement is a good example of the absurdity that forces the bras exist:
Some social movements exist under the brand of topfreedom and I hope they broaden fast. Topfree Equal Rights Association (TERA) and Bara Bröst (Bare Breast in Swedish) are good and most popular ones in action.
I know that I sound too feminist as a man. However, I believe that humanity needs to simpilfy the over complex, traditional and dogmatic issues of life to step forward in civilization. We don't need to undergo those dark and vague spots which choke open minded human beings. I consider those spots as tumors of the social system.
The life is unique and we have to glorify the life itself and ourselves. Let's open our eyes and see the naked truth. Are we that brave?