Geçen hafta Cumhuriyetimizin 101. yılını kutladık. Artık kutlamaların sosyal medya yansımaları da kendi içinde bir gelenek haline geldi... Hatta sokaklardan, alanlardan daha hareketli oluyor sosyal medya bazen.
Bugün hala rahat, medeni, özellikle kadınlar için söylüyorum, 'normal' nefesler alabiliyorsak bu cidden Atatürk'ün kurduğu yapının güçlü doğası sayesinde: Laiklik sayesinde, hukuk devleti sayesinde, demokratik cumhuriyet sayesinde. Baskıcı teokratik rejimlerin olduğu ülkelerde toplumdan soyutlanmış kadın manzaralarını, eften püften sebeplerle karakollarda ve hapisanelerde geçen hayatları ibretle görüyoruz. Şükürler olsun Atatürk'e ve kurduğu cumhuriyete. Bin yaşa Atatürk, bin yaşa Cumhuriyet.
Geçen hafta, bu ruhla yapılmış birçok Atatürk temalı paylaşım gördüm. Hepsinin de coşkusu, niyetinin güzelliği, samimiyeti bence tartışılmaz. Fakat, ilginç bir manzara da vardı: Benim dikkatimi çeken paylaşımların yaklaşık üçte birinde yapay zeka ile üretilmiş Atatürk avatarları vardı. Çok çirkin, estetikten uzak, sadece yapılabildiği için yapılmış... Özensiz. Alakasız kıyafetler, renkler, pozlar...
Dünyanın gördüğü belki de en yakışıklı, şık, ve iyi poz verebilen devlet adamı olan Atatürk'ün orijinal fotoğrafları veya tabloları yerine böylesine zayıf avatarlarını üretmek ve bayramda paylaşmak çok anlamsız. Bana göre, Atatürk'ün anısını da yıpratır nitelikte.
Yapay zeka kullanımının bazı bilişsel tembelliklere yol açacağı aşikar. 'Model collapse', yani yapay zeka modellerinin bir süre sonra sadece kendi üretmiş oldukları verilerle eğitilmek zorunda kalarak sığlaşacağı da aşikar. Belli ki bu teknoloji vasatın elinde yayıldıkça sanatı, tarihi, tekniği, estetiği büsbütün yozlaştıracak. Ve birkaç nesil sonra doğruyu teyit edebileceğimiz referanslar da yitip gidecek. Özgünlük bir hayalden ibaret olacak.
Hala orijinal bilgi ve belgelere erişebiliyorken şahsi arşivlerimize yatırım yapmak zaruri görünüyor.
Fiziki arşiv hem de!
No comments:
Post a Comment