bana
yaslandığında
belirginleşen
sınırlarını
seviyorum
araladığın
kapılardan
usulca
içeri
bakıyorum
zorlamıyorum,
serin esintiyi
kokluyorum.
istemiyorum,
yalnızca
olmasını
izliyorum.
bana
yaslandığında
belirginleşen
sınırlarını
seviyorum
araladığın
kapılardan
usulca
içeri
bakıyorum
zorlamıyorum,
serin esintiyi
kokluyorum.
istemiyorum,
yalnızca
olmasını
izliyorum.
I'm not sure
whether you play with
shadows or lights
all I remember from your game
were the sound bearing walls
and bitter sweet bites.
kumsaldaki duruşun
zaman makinesi gibi,
getiriyor geriye
çocukkenki seni.
gözündeki pırıltı
hiç değişmiyor sanki
merakla izleyeceksin
geldiğinde azraili.
bir elli beş boyunda
aygutların soyunda
amasya, halaz köyünde
lakabı gödek hasan
düğünlerde pehlivan
gönüllerde taht kuran
çakır gözlü, sert bakan
'bağırtlak' kabadayı hasan
dört sene askerlik etmiş
van'dan hanik'e name çekmiş
eliyle ev inşa etmiş
sıhhiyeci çavuş hasan
atla tarlaları gezer
sonra motosiklete geçer
defterinde yüzölçümler
pancar çavuşu memur hasan
cemde vazifeli idi
dedenin sağ dizindeydi
gülbenk zamanı inme geldi
yarım kaldı dedem hasan
on dört sene hasta gezdi
sebebi hep merak etti
bir kaşık süt, son yemeği
çok ağlattı baba hasan.