Fotoğraftaki güzelliğe bakar mısınız?
İnsan hemen atlayıp, uçsuz bucaksız yollarda gazlamak istiyor, değil mi?
Gördüğünüz Diavel, saatte 270 km hız yapıyor. Tam bir canavar.
İşte ben bu canavarlara karşıyım. Bu yazıda, motosikletlerin yasaklanması gerektiğini anlatacağım :)
Birkaç hafta önce katıldığım bir etkinlikte, son derece üst düzey bir motosiklet sürüş eğitmeni ile tanışma ve yaptığı motosiklet sürüş deneyimi konulu konuşmayı dinleme fırsatı buldum. Kendisi diyordu ki "Motosiklet, trafikteki diğer araçlar düşünüldüğünde sıradışı bir araçtır. Tek başına ayakta duramaz, koruma sunmaz, dış etkenlere açıktır. Bu nedenle, motosiklet sürmek daima tam konsantrasyon gerektiren, tamamen zihinsel bir süreçtir. Bu yüzdendir ki, motosiklet sahiplerinde ileri yaşta ortaya çıkan bunama benzeri zihin erozyonlarına daha az rastlanır". Kendisi gerek devlet organları, gerek yoğun motosiklet kullanan firmalar ile de yakın çalışan bir otorite. Kahve arasında motokurye terörü hakkında ne düşündüğünü sordum. Bana mevcut karmaşanın ötesinde bir manzara çizemedi mâlesef. Belli ki curcuna devam edecek. Kendisine "yaşlılıktaki zihinsel sorunların motosiklet sürücülerinde az görünmesinin nedeni ölümlü kazalar olabilir mi" diye takılmadan da edemedim.
Motosiklet cidden "atanamamış" bir araç. Tasarımı sorunlu. Kullanıcısına ve içine girdiği trafik sistemine yarattığı yük çok büyük. Tarihteki ilk motosiklet, bir tür içten yanmalı motoru denemek için test otomobili yapmak yerine, daha maliyetsiz olsun diyerek, motoru bir bisiklete takan iki cin fikirli girişimci Gottlieb Daimler ve Wilhelm Maybach tarafından 1880'lerde üretilmiş. Yani üzerine düşünülmüş bir tasarım değil. Hala da bu temel yapıya çok benzer bir tasarım çizgisi devam ediyor.
Sonrasında, dünya savaşları başlıyor ve karargahlar ile cephe arasında haber taşımak için yoğun motosiklet kullanlıyor. At veya yaya ulaşımına nazaran çok mantıklı bir tercih. İki tekerlekli yapı arazide kolay yol alıyor. Gayet başarılı ve faydalı oluyor ordudaki motosikler kullanımı. Savaş sonrasında posta hizmetleri, polis, kolluk kuvvetleri vb. motosiklet kullanmaya devam ediyor.
Günümüzde neredeyse araba satışı kadar motosiklet satışı yapılıyor. Motosikletlerin çoğu güney ve güneydoğu Asya ülkelerinde satılıyor çünkü ucuz bir ulaşım aracı. Haberlerde, gezi programlarında filan görüyosunuzdur Asya'da, Afrika'da veya Ortadoğu'da çoluk çocuk ufak bir motosiklete doluşmuş seyahat eden insanları...
Sürüş güvenliği açısından durum rezalet: Ölümlü kaza oranı motosikletlilerde arabalara nazaran 40 kat daha fazla.
Çevreye verilen zarar, salınan zararlı gazlar açısından da motosikletler kamyonetlerden bile daha kötü durumda çünkü atık gazları arındıracak katalitik konvertör gibi mekanizmaları etkin biçimde konumlandıracak alan yok motosiklet gövdesinde. Gürültü kirliliğinin başlıca aktörü ise yine motosikletler.
Motosikletlerin trafik sistemini bozucu etkisi ise özellikle bizim memlekette inanılmaz bir boyutta: Motosikletler her yerde. Yaya geçitlerinde, ters yönde, servis şeridinde, şerit çizgilerinin üzerinde, kaldırımlarda; uzun lafın kısası trafik düzenine muhalefet edilen her yerde motosikletler var. Bu vaziyete karşı, trafik düzenini sağlamakla sorumlu olan görevliler ve kurumlar da inanılmaz duyarsız. Caydırıcı ceza almayan motosiklet sürücüleri de azdıkça azıyor: "Kaldırımda ne işin var?", "ters yöndesin" diye uyarmaya çalışın birini, ne demek istediğimi anlarsınız.
Saydığım bütün negatif yönlere karşın motosiklet tutkunlarının dile getirdiği argümanlar "özgürlük hissi", "yüze vuran rüzgar", "macera" gibi romantik şeyler. Bazıları da "trafiğe takılmıyorum, çok iyi oluyor" diyor çünkü arkadaş servis şeridinden gazlıyor :) veya filtering yapıyor veya 5 km ötedeki göbekten dönmek yerine yaya geçidinden karşı yola geçiyor... Böyle kötü kullanım pratikleri yüzünden diğer sürücüler de motosikletlere karşı duyarsızlaşıyor. Bu duyarsızlık, şeridinde nizami hareket eden bilinçli motosikletlilerin istisna olarak algılanmasına neden oluyor. Mesela, önünüzde şeridin ortasında araba gibi seyreden bir motosiklete hemen korna çalıyorsunuz ki sağa çekilip size yol versin... Hata!
Neticede, motosikletler ya dar gelirlilere ulaşım sağlamak, ya özel görevli memurların kulanımı, ya trafikte kısa mesafeli hızlı hereket sunmak, ya da romantik bir tercih olarak kullanılmakta. Tasarım olarak da bir sivil taşıma aracı olamayacak ilkellikte.
Kısa kısa örneklerle anlattım ama nereden baksanız bakın, son derece zararlı, tehlikeli, sakat bir tasarımdır motosiklet. Sadece iki tekerliler değil, üç ve dört tekerli varyasyonları da aynı derecede zararlı araçlardır. Askeri, polisiye, postacılık veya kapalı pistlerde yarış gibi özel amaçlar dışında kullanımı yasaklanmalıdır. Nasıl trafiğe zırhlı personel taşıyıcı ile çıkamıyorsak, motosikletle de çıkamamalıyız.
Aksini savunan yazsın :)
No comments:
Post a Comment