nar

gözün yaşı akmayınca
gönül harı nasıl sönsün

hak nefesi dolmayınca
dilin çarkı nasıl dönsün

kor ateşlere verseler
ak semalara ağarsın

anan saçın okşayınca
bir damla suyla kanarsın

dumanların altındayken
aynı köşeyi ararsın

cahilin eli değince
can bedende nasıl dursun

bu yıl yine temmuz geldi
kül eyledi ciğerleri

hak yerini bulmayınca
her yer kör şeytanın evi

sen mazlum bir koyun oldun
kuduz kurt asaya erdi

zülfikar kuşanmayınca
yezid yola nasıl gelsin

No comments: