sur

cesur bir adım gibisi yoktur
o anda biraz ölürsün
ayakta kalacak kadar yaşarsın
kirli nefesi verirsin
kime afyon olacak bilirsin
biraz daha değişip
bir gram hafiflersin

cesur bir kaçış gibisi yoktur
bütün evreni tersten inşa edersin
aynayı nereye koyarsan
ardındaki duvarı yok edersin.

feeling

you sit down somewhere
with your heart fresh

maybe a train
maybe a cosy corner of
where you're dining

after you took care of everything
feeling satisfied
not saturated
there's still room for extra pleasing

you're at the table
comfortably handling
your small thing
dark
wood
red
walls
smoky 
light 
sneaks
in.