Kaplan

hapsetmiştim kaplanı,
kör kilitli
dar kafesi
vahşi
ruhu
kapladı
yaklaştı,
pençesini
yüreğime sapladı
oysa hapsetmiştim
öfkeli
kan kardeşim
kaplanı.

Tatlım 4

Entombment of Christ, 1672, in Saint-Martin Church in Arc-en-Barrois (Haute-Marne, France)
içemediğim içkileri sen biriktir tatlım
yazamadığım kelimeler
damla damla gözünden aksın
düşüncelere dalıp gönlünü karartma tatlım
her gün doğan güneş
nefesine nefes katsın
rüyanda gördüklerini kimseye anlatma tatlım
yaşanamayacak olanlar
yalnız sende saklansın
eş dost bildiklerimizi evimize alma tatlım
bana ait eşyalar
bıraktığım yerde kalsın.

Kül

aşağıya bak
beni göreceksin
oradayım
tozların arasında
üzerime bas
iyi hissedeceksin
kaybolayım
parmakların arasında
bir ateş yak
terleyeceksin
kül olayım
gözlerinin karasında.

Ölüm

eskiden ölünmüyordu
bisikletten düşülüyordu
kolun filan kırılıyordu
dizlerin kabuk bağlıyordu
dikiş atılıyordu
izi kalıyordu
şimdi ölünüyor
sızı kalıyor.

Kramp

Tahliah Debrett Barnett (FKA Twigs), in the video: tw-ache.
kendini kesmeye yeltendi
bir haz duydu
ama
tedirgindi
hazzı karnında biriktirdi.
birden,
hiç tanımadığı bir kramp
ayağını
ele
geçirdi.
adam geldi
ve
krampı gevşetti
şehvetli eli.
kadın evvelden beri iki çeşitti:
bir kesimin adamları ağrıyı dindirirdi
diğer kesimi tanrılar doğarken lanetledi:
ağrıya fayda vermezdi onların adamlarının
eli.
her yeni krampta
adamından şifa umut etti lanetli,
şanslı kadın ise gergindi:
adam bir sonraki krampı da halledebilecek mi?

Ta

Nymphs and Satyr by William-Adolphe Bouguereau, 1873.
melekler sana yakın
şeytan aynamda saklanmakta
köklerim sımsıkı toprağında
yapraklarım başka dallarda hışırdamakta
cesedimi boğdum şarapla
ruhum güneş gibi parlamakta
hiçbir şeyi biriktirmedim
umudum avcumdaki minik parmakta
sebepleri gerdanına takın
cevaplar yolları arşınlamakta
temizlenmekten vazgeçtim
evrenin merkezi boynundaki küçük nokta.

Tatlım 3

Lady in Red by Kristin Crestejo.
seni rüyamda gördüm tatlım
kırmızı elbisenin içinde çırılçıplaktın
apartmanın zeminine yalınayak bastın
sevgilin yanındaydı, bana kocaman baktın
kırmızı içkiyi sana verdim
maviyi ben tattım
rüyamda
uzak bir şehirdeydik tatlım
içindeydik dev bir binanın
duvarlar sessizdi, birçok yankıyı bedeninde birbirine kattın
buğulu aynada küçüktün
bana kırık kenardan kocaman baktın.

Var

şarkılarım yok,
duyduğum her şeye melodi katıyorum
korkularım yok,
yorganımın altında hapis yatıyorum
günahlarım çok,
cennet kapısında sahte bilet satıyorum. 

11

I am the numbers
on your skin
on the day after you're last seen
you've got 11 spots for naming

I am the colorful names
on your skin
you'll forget the names
but always remember
how I stream in.